Bu Blogda Ara

6 Mart 2010 Cumartesi

Dinin Modern Dünyada Yeri Yoktur

Şu an puronuzu ve viskinizi çıkarttınız, Türk filmlerindeki orospu çocuğu fabrikatör gülüşüyle beni okuyorsunuz farkındayım sevgili dostlar.

Konuya gireyim. Din, insan ırkı topluca yaşamaya başladığından beri bir parçamızdır. Yerleşik hayata ve tarım yapmaya başlayan insanların malları göçebe halklar tarafindan ele geçiriliyordu. Tarım yapanlar göçebelere karşı birleştiler ve ilk devletleri oluşturdular. Devletlerin başındaki imparatorlar, krallar vs. vs. korumaya çalışarak yasaklar belirlemeye çalıştılar. Fakat kralların yasakları toplum tarafından kabul edilmiyordu. Savaşmaya alışkın göçebe kavimler yapılan tüm üretimi çalıyor ve uzaklaşıyordu. Tanrı düşüncesi buradan çıktı. Topraklarını korumak için askeri olarak baş edemedikleri düşmanla, götlerinden uydurdukları efsaneler yoluyla mücadele ettiler(yani tanrı kapitalisttir). Nasıl var olduğu açıklanamayan doğa olaylarını tanrılara atfederek bir inanış yarattılar. Zaman içinde göçebe olanların da yerleşik sisteme geçişi ve din düşüncesinin iyice kabul edilmesiyle beraber göçebelerin saldırıları azaldı. Bu sefer de insan ırkının genel özelliklerinden olan açgözlülük sebebiyle vatandaşlar arasında mülk tartışmaları çıkmaya başladı. Fakat krallar kolay yoldan devlet yönetme yolunu bulmuştu. Kendilerinin tanrı soyundan geldiğini iddia ederek çıkarttıkları her yasayı tartışılamaz kılıyorlardı.





Not
Tanrı düşüncesini yaratmalarına karşı değilim. Düzeni sağlamak için aşırı yollara gitseler de başarılı olmuşlardır. Fakat sonradan bu yönetenin halkını sömürmesini de getirmiştir.






Din düşüncesi yayılıyordu. Var olan milletler benzer dinlere mensup oldukları için halklar savaşmak istemiyordu. İşlerin sapıttığı yer de burası. Her devlet daha fazlasına sahip olabilmek için farklı dinler uydurdu. Tebaasını tanrı tarafından cezalandırılma korkusu olmadan savaştırmaya başladılar (Bu düşünce 1. Dünya Savaşı'nın sonunda etkinliğini kaybetti). Bir sürü irili ufaklı din ortaya çıkmıştı...

Tek tanrılı dinin doğuşu ise Yahudilikle oldu. Yahudiliğin doğuşu da diğer dinlere benzerdi. Korunması gereken bir millet ve gücü olan Musa... Yahudileri bir araya toplayıp kurtarması gerektiğine inanan ve hatta bu konuda saplantılı olan Musa... Musa'yla ilgili en büyük efsane denizi ikiye ayırmasıdır ama Kızıldeniz'de büyük çaplı gel gitler olduğunu bir süre yürüyerek gittiğini sonradan sal kullanıldığını düşünebiliriz.

Konuyu hızlandırıyorum. İsa'ya gelelim. Yine İsa'da da Roma'nın zulmettiği ve kendi içinde bir sürü adaletsizlik, soygunculuk, olabilecek en adi olayların yaşandığı topraklar. İsa'da en kolayını yaptı ve daha önce defalarca denenmiş bir sistemi uyguladı. Din! İsa'nın deneyi eski krallar ya da Musa kadar başarılı olmadı buna rağmen kendisine inanan aptallar tarafından savunuldu ve Roma'nın pagan inançlarını zor da olsa yıktı.





Not
Yozlaşmış bir toplum içinde tek başına yaşayan genç bir kadının tecavüze uğradığını düşünmek doğru olmaz mı? Özür dilerim Hristiyan inanışına göre zaten tanrı Meryem Ana'ya tecavüz ediyor. Halk tarafından tecavüze uğradığını diyecektim.






Muhammed'de sıra. Diğer peygamberler mütevazı bir duruş sergilerken, Muhammed sürekli toplumun içinde. Ticaret yapıyor, 9 yaşındaki kızlarla evleniyor... Peygamberler arasında yüce bir amaca hizmet etmeyen tek peygamber gibi gözükse de o zamanın Arap toplumunu yarrağı yemiş halden kurtarma amacı olduğu söyleniyor.

Dinin gelmişini de geçmişini de açıkladım sevgili dostlar. Dinin niye modern dünyada yeri olmadığını açıklamaya geldi sıra.


Dinin amacı düzeni ve özel mülkü korumak. Fakat günümüz toplumunda(yönetenlerin de dinsel gücü kalmadığından(akp hariç tabi) tanrı yerine polis ve mahkemelerle düzen sağlanır. Din amaçlandığı şeyi yerine getirmemektedir. Öyleyse dinin modern dünyada yeri yoktur.

Şu an puronuzu söndürdünüz ve viskinizi bıraktınız. Fabrikatör gülüşü ise kendini siktir lan bakışına bıraktı. Beni okuduğunuz için teşekkür ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder