Bu Blogda Ara

6 Mart 2010 Cumartesi

Sol Kesimin Hümanist Olma Zorunluluğu

Aşırı uçlar hariç, genel kanı kendini sol görüşlü olarak tanımlayan insanların hümanist olduğudur. Sol görüşlü(aynı zamanda entelektüel, ideoloji fanatiği olmayan) insanın hiç bir şekilde şiddet kaçınılmazdır deme hakkı yoktur. Böyle bir yorum yaptığında alacağı tepkiler sen nasıl bir solcusun tarzında olacaktır ve solcuların yapmak istediği çeşitli reformlar için bazı durumlarda kullanmak zorunda oldukları şiddet onlara hak olarak görülmemektedir. Oysa sağ görüşlü insanlar, bunların hepsinin amına koymak gerek dediklerinde hem haklı olarak görülmekte ve hatta bazı durumlarda aşırı şiddet kullanabilmektedir. Tarihsel örnek olarak Sovyetlerin Varşova Paktındaki diğer devletlere yaptığı baskı insanlık dışı olarak gösterilirken, ABD'nin Vietnam'da ve Kamboçya'da yaptıkları işgal hareketi ve kendi ülkelerindeki Kızılderilileri tüm haklardan yoksun bırakmaları "mecburi" olarak görülmüştür. Bunun bir sebebi de tarihi her zaman kazananların yazmasıdır ama Sovyetlerin güçlü olduğu zamanlarda bile Sovyetler "barbardı"(Tabii ki de bunun farklı sebepleri vardı mülklerini kaybetmekten korkan zengin ve orta sınıf ve onların basınları sayesinde manipüle olmuş işçi sınıfı). Öyleyse burada geniş çaplı bir algılama hatası vardır. Hiç bir solcu hümanist olmak zorunda değildir. Şiddet, daha iyi bir dünya için mecbur kalındığında kullanılabilir ve her zaman daha ileriye gitmeye karşı çıkan örümcek beyinliler ya da hainler olacaktır. Onların zehirlerini saçmalarını engellemek için hapishane duvarları değil anca ölüm yeterli olabilir. Ama tabii ki de solcuların hümanizmi reddedişi faşizm kadar sert olmamalıdır. Tek şiddet hareketi idam olmalıdır. Sağcıların ve Amerikan köpeklerinin yaptığı işkenceleri solcuların da uygulaması onların seviyesine inmek demektir. Sonuçta solculuk aslında şiddeti dışlamaz ve hiç bir sol görüşlü insan hümanist olmak zorunda değildir. Hümanist olup olmayacağı kendi kararıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder