Bu Blogda Ara

21 Temmuz 2010 Çarşamba

Bir Uyuşturucu Olarak Ana Haber Bültenleri

Aklımda taslak olarak duran yazılardan biriydi bu da. Dedim ulan bu sıcak yaz gününde bir bok yediğim yok, sitede uzun zamandır siyasi tartışma da çıkmamış. Bari bir boka yarayayım.

Haberleri televizyondan takip eden bir herif değilim, genellikle Cumhuriyet ve Habertürk'ü okuyarak ve televizyondan takip edeceksem de CNN (Türk değil), BBC ve NTV'yi izleyen bir adamım ama saat 7 ve 8 arası zap yapıyorsam önüme SHOW, Kanal D, Kanal 7 gibi kanalların haberleri gelince sinir katsayım yükseliyor.

Bu orospu çocuklarının yayın anlayışı, göz ardı edemeyecekleri kadar büyük bir haber varsa onu 1 dakikalık bir süreyle göstermek, geri kalan sürede Allah diyen aslan, 9 çocuklu ailenin dramı, 90'ındaki kadın yediz doğurdu tarzı çöplükler yayınlamak. Bu pezevenkler gösterdikleri ciddi haberleri bile o kadar yavşak, o kadar duygu sömürüsü yapan bir hale getirir ki o haberden bir sik anlaşılmaz. Rusya, Gürcistan'a mı dalmış, vay amına koyayım, şimdi savaşın ortasında kalan Tatyana bebeğin hazin öyküsü. Tatyana bebek 4 çocuklu bir ailenin en küçük kızıydı. Büyüyünce aç kalacak, para bulmak için Türkiye'de orospuluk yapacaktı...

Ulan yarrağım! Sen bu kadar ciddi bir haberi nasıl böyle yayınlıyorsun lan. Dünyanın en büyük ikinci devleti, bizim sınırımızdaki bir ülkeye girmiş, dünyanın da en büyük devleti filolarını, bizim boğazlarımızdan geçirmiş... Böyle mi anlatılır orospu çocuğu! Her gün haberleri verirken, bir önceki günün aynı cümleleriyle olayı anlatmak nedir peki? Hadi onu geçtim... Ulan hiç mi yeni fotoğraf bulamadınız da aynı fotoları koyuyorsunuz savaşın her günü amına koduklarım!

Hadi o dış haber diyelim... Normal bir vatandaşa pek giren çıkan olmaz? Peki ya zam haberleri? Ete anasının amı gibi zam gelmiş. Et yemek her babayiğidin harcı olmayacakmış artık. Gayet önemli ve her vatandaşı ilgilendiren bir durum. Bu orospu çocukları ne yapıyorlar? Tonton bir teyze ve alışveriş merkezi bulup, teyzeye umutlu laflar söyletiyorlar. Bu mudur lan?! Teyzecim kusura bakma ama ya uyuşturucu bağımlısısın, ya deli, ya da anasının amı gibi para verdiler öyle konuşman için.

Ciddi denilebilecek haberlerin süresi tutsa tutsa 10 dakikadır. Ulan bu haberler 1 saat sürüyor amına koyayım, geri kalan 50 dakikası kanalın en çok reytingli şovunun bir sonraki bölümünde neler olacağına, ünlü yıldızın selülitlerine vs. vs. ayrılıyor. Ulan hepinizin magazin programı var zaten. Cumartesi pazar, fakir halkın gıpta etmesini sağlayıp, onları hayal alemine sürüklüyorsunuz zaten amına koyayım... Daha ne uğraşıyorsunuz? Magazin de bir yarım saat yiyor.

Geriye kalan da ilk başta söylediğim gibi, arkada acıklı bir fon müziğiyle, 9 çocuklu ailenin dramı tarzında haberler ya da beyaz balinanın 3 metrelik yarrağı oluyor.

Bunları haber diye oturup izleyenin de, bu tarz programları yapan siktiğimin haber kanallarının da amına koyayım. Halk haberleri televizyondan alırsa, televizyonda da 1 saatlik haber yerine 1 saatlik şaklabanlık olursa tabii bu ülkede muhalefet olmaz amına koyayım. Ne olmasını bekliyordunuz?

Sözde Özgürlüğün Esir İnsanları - III

Yürümeye devam ettiler. Özgür söyleyecek birşey bulamıyordu. Ağır ağır yürürken ıssız sokaklarda, sessizlik elle tutulacak kadar ağır bir hale gelmişti. Göz ucuyla baktı kıza... Bu sessizlik onu hiç etkilemiyormuş gibi gözüküyordu. Kimsin sen diye düşündü ve neden yanımdasın diye. Rıhtım'a yaklaşmışlardı. Denizin kokusu ciğerlerini dolduruyordu, sokak lambaları cesaretini biraz daha toplamasına yardımcı oldu ve sordu... Neden? Sigarasından bir nefes alarak, sorar gözlerle baktı kız. Neden yanımdasın diye sordu Özgür, neden koluma girdin ve kimsin diye devam etti. Kendime göre sebeplerim var oldu aldığı tek karşılık ve yürümeye devam ettiler. Özgür'ün tekrardan birşey söylemeye niyeti olsa da tek bir bakışıyla bunu bitirmişti o.

Minibüslere yaklaştılar. Numaramı kaydet, dedi kız Özgür'e. Peki ya ne diye kaydedeyim oldu cevabı. Hiç bir cevap alamamak boğazına yapışmış iki el gibiydi. Ne kadar uğraşsa da kurtulamıyordu. Sen bilirsin dedi, istersen bardaki orospu, kızıl saçlı manita ya da Ahmet abi yazabilirsin. Bana ait olduğunu hatırla yeter. Bu cevabın üstüne Özgür'ün yapabileceği hiç birşey yoktu. Parmakları yavaşça tuşlara doğru gitti ve kızıl saçlı hatun yazdı. Kendisi de ona numarasını verdikten sonra, kız aniden kolunu çekip minibüse bindi... Özgür'e bakmamıştı bile.

Yürüdü tek başına. Nereye gittiğini, ne yapacağını bilemiyordu. Neden sorusu asılı kalmıştı havada. Her taraftan onu kuşatıyor, avcı uçakları gibi o daha yakalayamadan üstüne ateş edip kaçıyordu. Neden?

Başını kaldırdığında, bir barın kapısında olduğunu gördü. Uyurgezermiş gibi girdi kapıdan. Mahmur gözleriyle boş bir masa arıyordu. Oturdu. Suratında yavşak bir bakış olan garsona Johnnie Walker Black diye seslendi. Niye böyle birşey yaptığını bilmiyordu. Şişe mi bardak mı diye sordu garson. Ağzındaki sakızı şişirirken. Şişe dedi. Boş gözlerle.

____________

Devamı gelir de ne zaman belli değil.

Yazıda emeği geçenler:
25 Haziran İstanbul Yağmuru