Yalnız insan için zordur.
Tanıştığın, gördüğün hiç kimseye hissetmediğin şeyleri rüyada olabilecek en yoğun şekilde hissersin. Alarm uyandırır seni, bir kez daha gitmezsen devamsızlıktan kalacağın dersi hiç umursamadan sikerim dersini de okulunu da diyip tekrar kapatırsın gözlerini. Uykuda o bilmediğin, sadece bilinçaltının yansıması olan kişiyle geçireceğin saatler her şeyden daha önemlidir. Sonra uyanırsın, tüm günün onu düşünerek geçer, uyumaya çalışırsın sürekli. O gün gözlerini kapalı tuttuğun süre, gözlerini açık tuttuğun süreden daha uzun olur. Saplantılı bir insansan bir günü de geçer bu. Sabahın akşamın aslında olmayan bir kişiyi hatırlamaya çalışmanın ızdırabından ibaret olur.
Ne kadar uyursan uyu, gerçek olamayacağını anlarsın bir süre sonra. İşte o an en kötüsüdür. ufak özellikleri benzese bile herkeste onu ararsın, herkes ona benzer. Ve niye böyle birisine aşık olamadığın için, niye karşına çıkmadığı için küfredersin her şeye. Mutlu sevgililere, bırakıp giden eskilere, bıraktığın eskilere, buldukları her yerde sevişen kedilere. hayatın anlamsız gibi gelir sana hafız. Bir rüyada da olsa en güzel anlarını yaşadın sen ve şimdi ayrılmış gibisin. Hiçbir önemi yok o mutlu, onu düşünerek geçen saatlerin.
Anlatmak istersin birilerine... Kimse anlamaz seni. gülerler, acırlar, akli dengenden şüphe duyulmasına kadar gider iş ısrar edersen. Kimseyi bulamazsın onun gibi, gerçekte aşık olduğun kişilerde bile. seneler geçer bazen, yüzünü unutursun, ne yaşadığınızı unutursun ama o kısacık rüyada ne kadar mutlu olduğunu, hiçbir zaman böyle hissedemediğini unutamazsın.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hocam valla yazıyı okurken "lanet olsun şu hayat denen kavrama" diye bağırasım geldi eline sağlık.
YanıtlaSilBir kaç gün önce bu olay başıma geldi. Rüyada aşık olduğu zaman çok farklı şeyler hissediyor insan. Bu dünyada hissedebileceğin bir duyguya benzemiyor,sanki çok farklı bir boyuttan,çok farklı bir evrenden gelen,senden başka kimsenin hissedemeyeceğini düşündüğün bir duygu gibi.
Ama o duygu çok müthiş bir duygu. Hani "karşılıksız sevilmek, birinin seni sen olduğu için sevmesi" diye meşhur tabir vardır ya, işte o durumun verebileceği hazzın 1000 katını alıyorsun rüyada. Gerçekten birisi tarafından sevildiğini, bu acımasız dünyada senin gibi değersiz bir insanı bile karşılıksız sevebilecek biri olduğunu görüyorsun,o başka boyuttan gelmiş gibi olan duyguyu hissediyorsun sürekli.
Sonra uyanıyorsun,uyandığın zaman bir duygu dalgalanması oluyor. İlk başta o dünya dışı duyguyu hissedebildiğin için seviniyorsun,suratında bir gülücükle uyanıyorsun ama sonradan her şeyin bir rüya olduğunu ve aslında yaşadığın hayatın ne kadar siktir boktan bir hayat olduğunu,asla rüyanda gördüğün kıza ulaşamayacağın ve öyle birinin evrende hiç var olmadığı ve olamayacağı gerçeğiyle karşı karşıya kalıyorsun. 10000 pascal basınç gücü ile surata yumruk misali bir etki yaratıyor bu gerçek. Sonrasında tüm günün o kızı düşünerek geçmesimi dersin,eğer bize tüm duyguları hissettiren şey beyin ise neden o duyguyu sadece bir kere hissettirdi de daha hissettirmiyor gibi psikolojik soruların sorgulanmasımı dersin,acaba uykuya dalmadan önce sürekli onu düşünürsem gene görürmüyüm beklentilerimi dersin, hiç bitmez. Of ülen off, ne boktan bi hayat yaşıyoruz amına koyayim